Gayrimüslimlere Bakışımız Nasıl Olmalı ? , Adil Akkoyunlu
Sayı : 504   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Satırdan Sadra

Adil Akkoyunlu

Gayrimüslimlere Bakışımız Nasıl Olmalı ?

  • 30 Eylül 2024
  • 120 Görüntülenme
  • 502. Sayı / 2024 Ekim



çok ihtiyacı olduÄŸunu bilir. Ancak üstün gelmek, yenmek, aÅŸağılamak için tartışmaz; hakikate, doÄŸruya, dünya ve ahiret esenliÄŸine davet etmek için nezaketle ve karşısındakini önemseyerek, incitmeden iletiÅŸim kurar. Kendisinin üstünlüÄŸünü ispatlamaya deÄŸil, Ä°slam’ın bir elçisi olduÄŸunu düÅŸünerek insanları Allah’a, Allah’ın dinine çağırır.

 

 

 

Normal durumlarda Müslüman’a yakışan; bütün insanlara (hatta bütün canlılara ve cansız varlığa) karşı merhametli, ÅŸefkatli, nezaketli bir üslupla yaklaÅŸmaktır. Fakat inatçı, Ä°slam düÅŸmanı, zalim ve zorba “Kâfirlere karşı (ise)çetin, kendi aralarında merhametlidirler.” (Fetih, 48/29) ayeti devreye girer. Artık onlarla anlayacakları dilden konuÅŸmak gerekir.

 

 

 

Öncelikle ÅŸunu belirtelim: Müslüman da olsa; her insan yanılabilir, eksiÄŸi, yanlışı, hatası, kusuru olabilir. Peygamberimiz (sav), birbirini yıkayan eller gibi olmamızı tavsiye ediyor.(Bkz. Es Seyyid Sabık, Ä°slam Daveti (ter. A. GürtaÅŸ): 83) Ne kadar korunsa da el kirlenir. DiÄŸer el, aÅŸağılamadan, hakaret etmeden, incitmeden; sabunu alır, okÅŸaya okÅŸaya, ÅŸefkatle diÄŸer eli yıkar, ikisi de tertemiz olur. MuhteÅŸem bir örnek!

Müslüman, gayrimüslimlerle de diyalogu, görüÅŸüp konuÅŸmayı kesmez. TebliÄŸe onların daha çok ihtiyacı olduÄŸunu bilir. Ancak üstün gelmek, yenmek, aÅŸağılamak için tartışmaz; hakikate, doÄŸruya, dünya ve ahiret esenliÄŸine davet etmek için nezaketle ve karşısındakini önemseyerek, incitmeden iletiÅŸim kurar. Kendisinin üstünlüÄŸünü ispatlamaya deÄŸil, Ä°slam’ın bir elçisi olduÄŸunu düÅŸünerek insanları Allah’a, Allah’ın dinine çağırır. Bütün Peygamberler, toplumu yalnız Allah’a kulluk etmeye davet ettiler:“(Ey Muhammed), senden önce de hiçbir rasül göndermedik ki, ona; benden baÅŸka ilah yoktur, yalnız bana kulluk edin, diye vahyetmiÅŸ olmayalım.”(Enbiya, 2l/25 Bkz. Nahl, l6/36; Fussilet, 41/14)

Her konuda olduÄŸu gibi Müslümanların, Müslüman olmayanlarla diyalogunda da Rabbimiz, -örnek almamız için- elçilerinden kıssalar anlatıyor bize. Bunlardan birkaçına göz atalım:

ÂdemoÄŸulları, yine Allah’ı unutmuÅŸ, sırat-ı müstakimden ayrılmış, yollarını ÅŸaşırmışlardı. Sosyal ve siyasi hayat alabora olmuÅŸ, haksızlık ve ahlaksızlık, karabasan gibi insanların üzerine çökmüÅŸtü. Bu kez Ä°brahim peygamberi, elinde tevhit bayrağı; insanları, kurtuluÅŸ gemisi olan Ä°slam’a çağırırken görüyoruz. Bütün peygamberler gibi Ä°brahim (as) da, tebliÄŸe önce en yakınından baÅŸladı. Ä°nsanı en iyi tanıyan, anlayan, koruyup kollayan yakınlarıdır. (Ä°stisnası var elbet. Ä°brahim de, babası Azer’le sınandı.)“Ey babacığım, gerçek ÅŸu ki; bana, senin hiç haberdar olmadığın bir bilgi ulaÅŸtı. Bana uy ki; seni dosdoÄŸru bir yola çıkarayım.”(Meryem, 19/43)“Babacığım, Åžeytan’a kulluk etme. Åžüphe yok ki Åžeytan, Rahman’a asi oldu. Babacığım, eÄŸer ÅŸeytana dost olursan; Rahman’dan, sana bir azabın dokunmasından korkuyorum.”(Meryem, 19/44,45) dedi. Bir gün yine babasına: “Ey babacığım, sen; ne iÅŸiten, ne gören ve ne de sana bir yarar saÄŸlayabilen ÅŸeylere niçin tapınıyorsun?(Meryem, 19/42)dedi. Babasının canının sıkılmasına, dinlememesine, öfkelenmesine, hatta yanından kovmasına aldırmadan, tebliÄŸe devam etti. (Bkz. Enam, 6/74; Meryem, 19/46)

Ä°brahim (as), babasından ümidini kesmemekle birlikte, halkayı biraz daha geniÅŸletti. Kavmine de açıktan tebliÄŸe baÅŸladı.(Bkz. Åžuara, 26/69 – 71)“Ä°brahim'i de gönderdik. O (da) kavmine ÅŸöyle dedi: (Yalnız) Allah'a kulluk edin. O'na karşı takvalı olun. Bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.”(Ankebut, 29/16, 17, 25)

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

502. Sayı Ekim 2024