Sohbet halkaları ilmileşerek İslamileşmemize vesile olan en güzel ortamlardır. Sahabe mektebi olan sohbet halkalarında sadece bilgi değil; ilim, hikmet, irfan ve ahlak birlikte öğrenilir. Günümüzde sohbet mekteplerindeki talim ve terbiyede görev alan değerli hocalarımızın sahabe yetiştirmesi sohbet halkalarında nebevi usul ve metotları uygulamalarına bağlıdır. Sohbet halkalarına devam eden müdavimlerimiz de buralara yönelik tasavvurlarını gözden geçirip kendilerini birer sahabe adayı olarak şekillendirmelidirler.
Sahabeleri yetiştiren bu mektepte ağızdan çıkan kelimeler katılımcının aklına ulaşırken, mürebbinin kalbinden, imanından çıkan feyiz ve bereketin de tıpkı güzel bir kokunun etrafa yayılıp insanlara ulaştığı gibi katılımcının kalbine ve ruhuna ulaşması gerekir. Bunun yanında yine sohbet meclisleri katılımcılarının beyin gücünü geliştirip düşünce dünyalarına seviye kazandırmalıdır. Aynı zamanda sohbet, katılımcılara sünneti ve sünneti yaşamayı öğretmelidir.
İnsan, Yüce Yaratıcının dünya misafirhanesi için yaratmış olduğu en donanımlı varlıktır. Yaratılış gayesine uygun olarak yaşabilmesi için dünyada ihtiyacı olacak bütün bilgileri elde edebilecek kabiliyet ve donanıma sahiptir. Yaratılan varlıklar içerisinde iradeli bir şekilde bilgi elde edebilme imkânı sadece insana bahşedilmiştir. İnsan dışındaki varlıkların bilgi edinmeleri içgüdüseldir ve kendilerine dünyada çizilen rolü yerine getirebilme yeterliliği ile sınırlıdır. İnsan ise kendisindeki irade nimeti ile birçok bilgiyi öğrenebilecek yeterliliktedir. Yüce Rabbimiz bizlere temelde üç bilgi kaynağı vermiştir;
Bunlardan birincisi, Allah'ın insana vermiş olduğu değerin bir kanıtı olan Vahiy'dir. İnsan, Allah tarafından muhatap alınan tek varlıktır. Allah tarafından muhatap alınmış olmak, insan için en büyük nimettir. Vahiy, insan soyunun dünyaya teşrifinin başlangıcından itibaren insanın en temel bilgi kaynağı olmuştur. İnsan, idrak alanının dışındaki bütün konularla ilgili bilgisini vahye borçludur. İnanmasa dahi insaf sahibi her insan, düşündüğünde bildiklerinin birçoğunun vahiy kaynaklı olduğunu itiraf etmek mecburiyetindedir. İnsanın öğrendiği şeylerden birçoğu zaman içerisinde değerini yitirir, insana faydasız ve anlamsız hale gelebilir. Fakat kaynağı vahiy olan bilgilerimiz, her zaman ve zeminde tazeliğini ve yüzde yüz faydalı olma özelliğini kaybetmez. Vahiy, insana öğrendiği zaman yan etkisi olmayan tek bilgidir. Malumunuz Mutluluk Kitabımız Kur'an'ın surelerinden birinin ismi; Maide'dir. Maide, Arapçada sofra anlamını ifade eder. Kur'an, adeta Allah'ın insana indirmiş olduğu bir gök sofrasıdır. Kurulan her sofradan nasibi olanlar istifade ettiği gibi, Kur'an'dan da ancak nasiplenmek için iradesini kullananlar istifade edebilecektir.
İnsanın bilgi edinme yollarından ikincisi; Akıl'dır. İnsana karşılıksız ve bedelsiz olarak bahşedilen nimetlerin en başında akıl gelir. Bu büyük nimet sayesinde insan vahye muhatap olmuştur. Vahiy, kendisine sadece akıl sahiplerini muhatap olarak alır. Kur'an, aklın doğru bir şekilde kullanılması için ısrarlı tavsiyelerde bulunmuştur. İnsan, tarihinin kimi dönemlerinde ve içinde yaşamış olduğumuz modern çağda akıl nimetine büyük bir ihanette bulunarak onu her şeyin ölçüsü gibi görmüştür. Akla yapılabilecek en büyük ihanet, onu her şeyin ölçüsü zannetmektir. Bugün modern hayat aklımızı atıl ve batıl bir hale getirmiştir
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız